“Gozlerimi ayakkaplarinin altindan ayiramiyorum. Eskimis ve yorgun, ayakkaplarin Turkiye’nin statuko’sunu bozmak amaciyla Ermeni diasporasindan para almakla suclayan tum o ulkuculere sessiz bir yanit veriyor”
diye yaziyor
Ayakkabilarin eski olmasi neyi ispatliyor ?
H.L. Hunt yirmi yil once gumus borsasini elde tutan adamken cebinde 10 dolar nakit para bulunmazmis. Ne yani cebinden 10 dolar cikmadi diye "Vah zavalli fakir adama bak" mi diyecegiz ?
Ama devam edelim.
Elif hanim yazisinin sonuna dogru Dink’in cenazesine takilan onbinlerce kisilerden soz ederek bize su sonucu cikariyor : “Sen her ideolojiden insani birlestirdin ve bunlarin demokrasi’ye olan ortak inanclarini gormelerini sagladin”.
Yani o cenaze torenine katilan Seriatcilar “hakimiyet kayitsiz sartsiz Allah’indir” seklindeki inanclarindan birden bire silkinip demokrasi’ye mi inandilar ?
Pes yani.
Bir kere demokrasi bir yonetim bicimidir bir dusunce tarzi degildir. Kisilerden soz ederken “bu demokrattir” veya “ben demokratim” diyenlerin kavram kargasasi hakkinda daha once SU YAZIMDA deginmistim. Belki ilerki bu konuya yazilarimda tekrar daha etraflica deginebilirim.
Elif hanim son paragrafinda sunu yaziyor : “Mezar tasinin uzerinde, bir aciklama veya avuntu beklermis gibi gozlerini goklere cevirmis mermer yapimi bir melek var. Ama o avuntu yukaridan degil Turkiye’den, sevmis oldugun ulkenden gelecektir”.
Halbuki Hrant Dink ve ailesi icin sevmis olduklari ulkelerinden ne "aciklama" ne de tam anlaminda bir "avuntu" gelmektedir.
Belki burada bir kisinin olumu soz konusu oldugu icin ilham verici bir seyler soyleme geregi hissediliyor . Fakat suna dikkatinizi cekerim ki ilham verici olmak isterken Tanri’yi inkar ederek yapiyor bunu.
Avuntu ya da cozum nicin Tanri’dan gelmesin ki ?
Bu iki millet o derece cikmazda ki Tanri’dan gelen bir yardim, bir bereket, bir cozum, bir yonlerdirme ve bir cesaretlendirme olmasa problemler icinde yuzen biz zavallilarin cozum uretebilecegine nasil ihtimal verilir ki ?
Eger beni cok karamsar buluyorsaniz size sunu soyleyim ki bu noktada karamsar olmamin cok nesnel bir nedeni var : Hrant Dink cozum uretmekte en cok yol alan kisi olarak ortaya cikiyor da ne oldugunu hepimiz goruyoruz.
Bir de sunu unutmayalim ki Hrant Dink gibi kisiler ne her gun ne de oyle kolay kolay ortaya cikmazlar.
Bati'nin sevgilisi haline gelmis bu yazardan sirf TIME'da adi ciksin diye, para ve sohret ugruna is olsun diye yazilmis bu gayri samimi pacavraya Fatma Mındıkoğlu'nun derin tespitleriyle son vermek isterim :
"[B]üyük acımızın yanıltıcı birleştiriciliğinde ve ortaya çıkarttığı duygu selinde her zamanki gibi gerçeklerle yalanlar, kurbanlarla katiller, vatan sevgisiyle ırkçılık, geçmiş ve gelecek birbirine karıştı."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder