Çarşamba, Temmuz 20, 2005




Şimdi insan Londra'daki intihar teröristlerin profiline baktı mı şaşırıp kalıyor. "Genç çoluk çocuk sahibi, iş sahibi ve mureffeh ortamda yaşayan bir insan durup dururken kendisiyle birlikte birçok kişiyi bile bile bombayla niçin yok etsin ?" diye sorduk mu mantıklı ve tutarlı bir cevap bulunamiyor.

Ancak, akla gelen tek cevap dini fanatiklik. Dolaysiyle, bu milletvekilin
  • burada
  • söyledeklerini belirsizlik ortamı içinde "böyle kişilere karşı kendimi nasıl savunabilirim onları nasıl caydırabilirim" endişesi yatıyor. Bunu anlamak zor değil.

    Bakıyorum bugün T.C. dışişleri bakanı bu milletvekilinin laflarina
  • burada
  • cevap vermiş.

    Bunda üç hata görüyorum.

    Birincisi, Amerikan milletvekilinden çıkan böyle saçma laflara resmi cevap vererek muhatap olmak bile o söylenen saçmalıkları biraz daha meşrulaştırmaktır.

    Ikincisi, Mekke'ye bomba atılması konusunda muhatap olmak nasıl oluyor da başka kimseye düşmüyor da *laik* Türkiye Cumhuriyetine düşüyor ? Suudi Arabistan'in kendi Dış İşleri yok mu ? Veya Türkiye dünya Müslümanların sözcüsü mü oldu ? T.C. şimdi Müslümanların bir nevi "Vatikan"i mi oldu yoksa ?

    Üçüncüsü ve en önemlisi, Batı'da bircok kişi bu milletvekilinin paylaştığı korku ve endişeyi hisetmektedir. Peki yanıt verilmesi gerekiyorsa, o halde bu korkuyu ve endişeyi anlayarak onu giderecek düzeyde bir yanıt verilmesi daha iyi olmaz miydi ? Simdi T.C. Dış Işleri ortaya cıkıp olayı sadece kınamakla durumu daha polarize etmis olmuyor mu ? Durumu yatıştırmak yerine daha beter yapmış olmuyor mu ?
    Belki de bundan şu sonucu çıkarmak gerek : korkuyu ve endişeyi giderecek bir düzeyde söylenecek bir şeyin olmamasıdır.

    Ama kimse çok fazla telaşlanmasın Mekke'yi Tancredo değil Suudi
  • müteahhitler
  • hal edecek !