Cuma, Eylül 23, 2005


---Haberden Çok İlgi Çeken YORUMLAR---

Rab İsa Mesih imanlısı olmama rağmen
  • bu haberin
  • dibinde çıkan yorumların coğuna sempati duyuyorum. Bunun nedenini Batı'nın Hiristiyan kültürüne sahip olması ile Türkiye'nin İslam kültürüne sahip olmasına nazaran daha derin bir etken'e bağliyorum. Yani Batı düşüunce tarzı ve yaklaşımı en temele inilirse Hiristiyan ya da Judeo-Hiristiyan DEĞİLDİR fakat Helenistik'dir.

    Helenik veya Helenistik dediğimde bu haberde söz konusu olan Yunanlı damat veya Ortodoks kilisesini kast etmiyorum. Helenik düşünce tarzı Eflatun-Aristo ve o çizgiden günümüze gelen düşünce tarzı ya da dünya görüşüdür. Oysa Türk kültürünü etkisi altına alan İslam dünya görüşü Batı gibi Helenik değildir. Bunun olumlu bir özellik olarak göruyorum çünkü Helenik düşünce temelde insan merkezcidir, yani hümanisttir ve bizim anladiğimiz tarzda ateistdir.

    Fakat Ibrani veya Jüdeo-Hiristiyan düşünce tarzı temelde Vahyi ve Tanrı merkezcidir. Tanri'ya itaat etmek ister oysa Helenik düşünce kendi rasyonalizmin yolunda yürür kimseye itaat etmez. Şimdi bu habere yorum yazanlarin hemen hemen tümü bu manken'in kendinden büyük manevi Varliğa , O'na değer vermeyi , O'na itaat etmeyi O'nun yolunda yürümeyi duyarsizca davranmasindan rahatsiz olduklarını gösteriyorlar. Fena bir şey mi ? Bu iyi bir şeydir. Bizim gibi gerçek Hiristiyanlar da bu hisse sahip olmalıdır. Oysa Helenik düşünce tarzında olan kişi (i.e. Batili) bu hisden habersizdir ve bu yüzden bu yorumlar Batı'da yaşayan kişilerin yapacağı türden yorumlardan cok farklıdır bence. Batılı bu konu üzerinde bu kadar eğilmez ve düşünmez. Bu da Bati'nin manevi zenginliği değil fakirliğine işarettir.

    Çarşamba, Temmuz 20, 2005




    Şimdi insan Londra'daki intihar teröristlerin profiline baktı mı şaşırıp kalıyor. "Genç çoluk çocuk sahibi, iş sahibi ve mureffeh ortamda yaşayan bir insan durup dururken kendisiyle birlikte birçok kişiyi bile bile bombayla niçin yok etsin ?" diye sorduk mu mantıklı ve tutarlı bir cevap bulunamiyor.

    Ancak, akla gelen tek cevap dini fanatiklik. Dolaysiyle, bu milletvekilin
  • burada
  • söyledeklerini belirsizlik ortamı içinde "böyle kişilere karşı kendimi nasıl savunabilirim onları nasıl caydırabilirim" endişesi yatıyor. Bunu anlamak zor değil.

    Bakıyorum bugün T.C. dışişleri bakanı bu milletvekilinin laflarina
  • burada
  • cevap vermiş.

    Bunda üç hata görüyorum.

    Birincisi, Amerikan milletvekilinden çıkan böyle saçma laflara resmi cevap vererek muhatap olmak bile o söylenen saçmalıkları biraz daha meşrulaştırmaktır.

    Ikincisi, Mekke'ye bomba atılması konusunda muhatap olmak nasıl oluyor da başka kimseye düşmüyor da *laik* Türkiye Cumhuriyetine düşüyor ? Suudi Arabistan'in kendi Dış İşleri yok mu ? Veya Türkiye dünya Müslümanların sözcüsü mü oldu ? T.C. şimdi Müslümanların bir nevi "Vatikan"i mi oldu yoksa ?

    Üçüncüsü ve en önemlisi, Batı'da bircok kişi bu milletvekilinin paylaştığı korku ve endişeyi hisetmektedir. Peki yanıt verilmesi gerekiyorsa, o halde bu korkuyu ve endişeyi anlayarak onu giderecek düzeyde bir yanıt verilmesi daha iyi olmaz miydi ? Simdi T.C. Dış Işleri ortaya cıkıp olayı sadece kınamakla durumu daha polarize etmis olmuyor mu ? Durumu yatıştırmak yerine daha beter yapmış olmuyor mu ?
    Belki de bundan şu sonucu çıkarmak gerek : korkuyu ve endişeyi giderecek bir düzeyde söylenecek bir şeyin olmamasıdır.

    Ama kimse çok fazla telaşlanmasın Mekke'yi Tancredo değil Suudi
  • müteahhitler
  • hal edecek !